Birkaç Aikido egzersizinin tam ortasındasınız ve birden yüzünüzün kıpkırmızı olduğunu fark ediyorsunuz, çünkü çalışmanın başından beri nefesinizi tutuyorsunuz. Bir makinenin yumuşak ve sağlam bir şekilde çalışmasını temin etmek için nasıl makinenin kimi parçalarını düzenli olarak temizlerseniz, nefes alıp verme de vücut hareketlerinin temel ve önemli bir parçasıdır. Savaş sanatları ile uğraşan pek çok kişi size nefes verdiğiniz veya ‘kiai’(kişinin bütün gücünü tek bir harekette toplamasını sağlayan çığlık) attığınız anın kendinizi en güçlü hissettiğiniz an olduğunu söyleyecektir.
İnsanlarda, nefes alıp verme merkezi sinir sistemi (MSS) tarafından harekete geçirilir ve yönetilir. Aikido çalışması zihnin yeni baştan farklı bir eğitimini ve vücuttaki kasların toptan yeniden konfigüre edilmesini içerir: kişi hâlihazırda var olan algılama sistemini yok etmeli ve şu ana kadar öğrenmiş olduğu bütün şartlı tepkileri aklından silmelidir. Aikido'da teknikler tek başına yeterli değildir. Aikidoka’nın kişisel psikolojik durumu, mekanik hareketlerden çok daha önemlidir. Aikido yeterliliği Ki'yi uzatabilmeyi gerektirir ve aikidoka’nın bunu yapabilecek ‘merkez’inde bulunmalıdır. Aikido teknikleri kişinin ‘Hara’sından (kişinin göbek deliğinin 2-3 parmak altında bulunan ve kabaca ağırlık merkezine denk gelen yer) gerçekleştirilmelidir. Kişini farkındalığı haradan merkezlenir ve dışarıya doğru yayılır. Kişiye metanet, ağırbaşlılık sağlar ve kişinin bütün şüphe ve korkularından arınmasını temin eder. Hara aynı zamanda bütün kas gruplarınca simetrik olarak çevrelenir ve vücudun fiziksel merkezidir. Temel Aikido teknikleri, kişiye hareketini haradan başlatmasını ve bu hareketin bütün çevresine yayılmasının nasıl yapılacağını öğretir. Bir kere kişisel fiziksel merkezinizin farkında olunca, varoluşun "merkez"lenmiş zihni durumuna adım atabilirsiniz. Fiziksel ve zihinsel olarak "merkez"lendiğinizde, Ki'yi etkili bir şekilde uzatabilirsiniz. Yani merkezileşmiş bir varoluş, hem fiziksel hem de zihinsel bir değişimi gerektirir.
Ki'yi uzatmak için kişi, hem fiziksel hem de zihinsel organizmayı merkezileştirmelidir. Japon kültüründe nefes, zihin ile vücudu birleştirir ve nefes teknikleri merkezileşmiş bir duruma sahip olmak için kullanılır. Aikido'da Misogi(arınma ritüeli) nefesi, kişinin fiziksel ve zihinsel farkındalığını harada yoğunlaştırır. Fiziksel ve zihinsel merkezlenmeyi sağlamakla, Aikidoka’nın, Ki'yi uzatarak tekniklerin uygulanmasında kullanabilir. İlk olarak Aikidoka’nın, atağa yansıtıcı olarak karşılık vermeli ve bunu başarabilmek için de vücuttaki solunum paternlerini kontrol eden otomatik sistemin farkında olmalıdır. İkinci olarak Aikidoka’nın merkezlenmiş duruma girmeli, bu durumu muhafaza etmeli, bunu yapabilmek için ise, MSS'nin tepkilerine alışmalı ve sonra da onu kontrol etmeyi öğrenmelidir. Üçüncü olarak ise etkili bir solunum ve koordine, etkili bir hareket sağlayabilmek için, solunumu sağlamakla görevli kaslar üzerinde kati iradi kontrolü sağlamalıdır.
Acemi bir Aikido öğrencisi, bir atakla karşılaşınca, bilinçsiz vücut reaksiyonları hareketlerinin ve solunumunun çok yetersiz kalmasına yol açacaktır. Doğal savunma paterni, derinlik ve tempoyu arttıracak, daha büyük ama verimsiz ve yetersiz bir solunum gazı (O2 ve CO2) değişimine sebep olacaktır. Kasların altındaki yumuşak dokuları korumak için boyun ve boğaz kasları kasılacak, bu da hava akşınının kısıtlanmasına yol açacaktır. Karın kasları daha da kasılarak katılaşacak ama genellikle çok uyarılmış olduklarından, enerji rezervlerini tüketeceklerdir. Sinirsel uyarılardaki artış, doğal reflekslerin ortaya çıkmasını sağlayabileceği gibi, aşırı reaksiyona da yol açabilecektir. Bütün bu doğal tepkiler, yükselen solunum aktivitesi ile ortaya çıkar ve sürekli hareketleri devam ettirmek açısından faydasızdır. Diğer taraftan uzman bir Aikidoka’nın vücudundaki otomatik sistem tepkilerinin tümüyle farkındadır, MSS'nin bir saldırı karşısında tepkilerini kontrol eder ve bilinçsiz vücut hareketleri üzerinde irade kontrolü sağlar.
Yakın zamanda yapılan nörolojik çalışmalar, beynin elastikiyetini ortaya koymuştur. Başka bir deyişle, beyin tuğladan yapılmamıştır. Kendini, organizmaya daha iyi hizmet verebilmek için reorganize edebilir ve iç ve dış çevredeki değişikliklere kendini uyarlayabilir. Otomatik solunum sistemimizi yeni baştan eğitme yeteneğine sahip olduğumuzdan, daha etkili solunum paternleri oluşturabiliriz, tipik olarak daha derin ve yavaş bir tempo idealdir. Aynı zamanda Aikidoka hava akışını sağlayan kasları gevşetmeyi de öğrenecektir.
Özet olarak, etkili ve kontrollü solunum için ilk adım farkındalıktır. Şu anki soluma paterninize konsantre olmalı ve tabiatınızı değiştirebileceğinize inanmalısınız, çünkü değiştirebilirsiniz. İkinci adım, iyimser, zeki ve sabırlı bir çalışma sürecidir. Sistematik vücut değişiklikleri bir gecede hatta birkaç ayda gerçekleşmez, onlar çok fazla, yoğunlaştırılmış çalışma üzerine meydana gelirler. Üçüncü ve en önemli adım düşünmektir, geriye dönüp ilerlemenize bakmalı, eski solunum mekanizmanız üzerindeki küçük kesin kazançlarınızı onaylamalısınız. Bu şekilde çabalarınızın meyvelerini en iyi şekilde değerlendirebilir, yaptığınız değişiklikleri daha da iyileştirilme yoluna gidebilir ve yeni sistematik vücut değişimlerine başlayabilirsiniz.
Comments